Merhabalar, ben Hollanda’ya işçi ailesi olarak değil, ithal damat olarak geldim. Bu arada, ithal damat nedir diye merak eden olursa, Hollanda’da ikamet eden Türkler’in bir kısmı, kızlarını evlendirmek için, Türkiye’den bir damat bulurlar ve Türkiye’de evlilik yapıp Hollanda’ya getirirler.
Benimkisi de aynen öyle oldu, Hollanda’da ikamet eden bir Türk kızı ile, Türkiye’de evlilik yapıp Hollanda’ya geldim. Neyse… Hollandaya geldikten ve oturum aldıktan sonra, çok ağır şartlarda fabrikalarda işçi olarak çalışmaya başladım.
2 yıl sonra, Noord Brabant’da ikamet ettiğim köydeki futbol klübüne yazıldım. O zamanlar gencim ve kondisyon’um da yeterli, futbola başladım. Ve ilk maç’dan sonra Hollandalı arkadaşlarla duşa girdik. Ben onlar gibi tamamen çıplak değildim. Utanmaktan ziyade, kültür ve aile terbiyesi denen bir kavram olduğunu düşünerek, külotumu çıkarmadım…
Dikkatimi çekti, diğer Hollandalı arkadaşlar gizlice bana bakıp gülüyorlardi. “Neden, gülüyorsnuz?” diye sordum. Hepsi birden bana dönüp, “Senin yarak çok mu küçük ki, külotunla duş alıyorsun?” dediler. Ben de, “Hayır ama bu bir saygıdır!” dedim. Ama bunlar Hollanda’lı, bunların hepsi ‘Kaaskop’ yani ‘Peynir Kafalı’. Bunlar ne anlar saygıdan…
Aradan bir hafta geçti, başka bir şehirde futbol oynamaya gittik. Bu sefer ben de onlar gibi duşa çıplak girdim. Yarrağımı gören Hollandalı arkadaşlar hepsi birden, “Wouww…” diye bağırdılar. “Ne oldu len gavurlar?” dedim. Adamlar, “Bu ne be? Bu ne biçim sik öyle? At yarağı gibi…” dediler.
Daha sonra bunlarla çok iyi arkadaş olduk. Bir gün, içlerinden biri bana, “Senin bu yarrağını paraya çevirelim…” dedi. Ben de, “Nasıl olacak bu? Ben evliyim, yapamam.” dedim. O da, “Sen merak etme, hallederiz!” dedi.
2 ay sonra o Hollandalı arkaş bana geldi ve “Senin için bir film şirketinden randevu aldım.” dedi. Ben önce olaya sıcak bakmadım, ama işin içinde iyi para olduğunu anlatınca, “Evet” dedim. Film şirketinin Utrecht şehrindeki stüdyolarina gittik. Stüdyo’da birçok bölme odalar vardı ve bir takım iniltiler geliyordu. “Ne oluyor burda yaa?” deyince, burasının bir ‘Porno endüstrisi’ olduğunu söylediler…
Neyse… Beni bir yönetmenle tanıştırdılar. Yönetmen hemen soyunmamı istedi. Ben biraz utanarak ve çekinerek te olsa, çırılçıplak soyundum. Yönetmen, “Wouww, wat een grote lul heb jij…” yani, “Oha, ne büyük yarak var sende…” dedi. Hemen odalardan birine götürdü beni. Girdiğimiz odada, 3 erkek 2 bayan vardı, benimle birlikte 4 erkek olduk.
Film ekibinden birisi, kadınlara ve bize, yapmamız gerekenleri senaryo’dan okuyor, biz de ona göre kadınların amını yalıyoruz, onlara sikimizi yalatıyoruz… Sonuçta kızın birini ben sikiyordum, benim siktiğim kız diğer erkeğin yarağını yalıyordu. Sonra diğer degişik pozisyonlar…
Bir süre sonra alışmıştım artık. Ve daha ilk günde 750,- Euro para aldım. Aradan 11 gün geçtikten sonra beni yine çağırdılar. Gitmesine gittim, ama mahfoluyordum. Her çekimde 10 veya 12 kez boşalıyordum. Anlayacağınız, terlemekten ve boşalmaktan canım çıkıyordu. Sonra bunlar beni bir Jigolo şirketine yazdırdılar ve artık paralı zengin kadınlari sikmeye gidiyordum.
Derken TV’de bir Chat kanalı varmış, ordan kızlarla tanışıp onları sikiyordum. Yine bir gün Chat’ten evli bir kızla tanıştım. Kocasının kendisini tatmin etmediğini söyledi. Onunla ilk çıktığımda, onun evli kız arkadaşları yardımcı oldu bize. Sonradan her gün çıkmaya başladık bununla. Kız sex’e doymuyor, sürekli, “Sik beni, sik beni!” diye yalvarıyordu. Ben de kendisini her gün sikiyordum.
Bu arada, bize ilk çıktığımızda yardımcı olan evli kız arkadaşları benimkisine soruyorlarmış, “Yeni arkadaşın seni nasıl sikiyor?” diye. Benimkisi de, “Yarraği çok büyük, hele bir de amın kuruyunca çok fena acıyor…” diyormuş. Arkadaşları da, “Arkadaşın bir gün bizi de sikse ya?” demişler.
Benimkisi de geldi anlattı bana, “Senin yarağının büyüklüğünü duyunca, bizim orospuların amının suyu akıyor…” diye. Ben de, “Sen zemin ayarla, ben onları da sikerim…” dedim. Ama nasip olmadı, bir gün yine benimkiyle sikişirken kocası yakaladı. Kocası bana değil, karısına kızdı…
Aradan bir süre geçmisti ki, eski kızla ilişkimin kalmadığını öğrenen kız arkadaşlarından ikisi, beni sürekli telefonla aramaya başladılar. Genelde havadan sudan konuşuyorduk normalde. Muhabbetimi seviyorlardı, fakat arada sırada çok terbiyesiz konuştuğumu söylediler. Ben de, “Ne yapalım, ben buyum!” diye cevap veriyordum, onlar da gülüyorlardı.
Derken bu kızlardan birine, “Çıkalım mı?” diye sordum. “Olur, ama kimsenin göremeyeceği bir yere gidelim, biliyorsun evliyim.” dedi. Ben de, “Kimsenin göremeyeceği yer sadece otel var.” dedim, o da kabul etti…
Otelden bir oda kiraladım, buluştuk ve otele gittik. Odaya çıkınca, ona duş almasını söyledim, girdi duş aldı geldi. Vücut güzel, fakat göbeğinde izler vardı, tiksindim. Ama yine de kızı bağırta bağırta siktim. Kız tam 11 kez boşaldı. Otelden ayrılırken, “Artık sen benim kocamsın ve her zaman beni sikeceksin!” diyordu…
Ama itiraf edeyim, aklım diğer arkadaşında kaldı. Onu sikmek istiyordum, sadece onu hayal ediyordum. Onunla telefonda konuşuyoruz ve sanki arkadaşını sikmemişim gibi davranıyordum. O da hiç bahsetmiyordu, ama yine de, “Arkadaşlarımı siktin sıra bana mı geliyor?” diye ima ediyordu. Buna, “Kocan seni hiç ardı ardına 10 kez boşalttı mı?” diye sordum. O da, “Yok, nerdeee! Amım arada bir yanar tutuşur, ama kocam bunu görmüyor bile.” dedi…
Ben de ona, “Seni siktiğim zaman, en az 10 kez boşalacaksın!” diye garanti verdim. O da, “Söz mü?” dedi. Ben de söz verdim, onu 10 kez boşaltamazsam yarağımı kökünden keseceğime dair ve çıkma teklifi yaptım. Bununla en lüks otellerden birinde buluşmak için anlaştık…
Otele geldi, odaya çıktık. Biraz sohbet ettikten sonra buna, “Gel sana güzel bir masaj yapayım.” dedim. O da, “Olmaz, yapma…” filan deyince, buna sinirlendim ve “Otelde misket oynayacak değiliz, buraya sikişmek için geldik. Soyun orospu!” dedim ve soydum.
Güzel vücudu ve harika memeleri vardi. Omuzlarını okşamaya başladım. Ben bunu okşarken, bu bana, “Sen de soyun da, senin şu piton büyüklüğündeki yarrağını bir göreyim hele…” dedi…
Hemen soyundum. Yarrağımı eline aldı ve okşamaya başladı. Ben de onun amına elimi attım, amı sular içinde kalmıştı. Sonra yarağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Yarrağım hemen kazma sapı gibi sertleşti. Bu çıldırıyor, “Hadi amıma sok! Sik beni!” diyordu.
Yarrağımı yavaşça amının içine bir kez soktum, ve hemen geri çektim. “Neden çıkardın, ne oldu?” deyince, “Yok bir şey…” diye hayıflandım. “Lütfen söylermisin, yarrağını neden çıkardın?” dedi.
Ben de, “Senin önümde diz çöküp, bir köpek gibi yalvarmanı bekliyorum!” dedim. Kız hemen diz çöküp, “Beni köpeğin kabul et, dayanamıyorum artık, sok şu yarağını amıma…” diye yalvardı…
Kıza daha fazla acı çektirmemek için, yarağımı soktum amına. O kadar sulanmış, o kadar ateşli bir amı vardı ki, süperdi. Tam 5 saat kadar seviştik ve bu sürede 13 kez boşaldı. En sonunda, “Yeter artık dayanamıyorum, havlu atıyorum!” dedi…
O günden sonra artık beni, sadece kendisine ait bir erkek gibi görmeye başladı. Ama ben kimsenin erkeği değilim. Hatta niyetim, bunu ve diğer iki kız arkadaşını, aynı yatakta ve anda sikmek. Bunun için zemin hazırlıyorum. Umarım bu dileğim kabul olur…
Hollanda’ya ithal damat olarak geldiğim seneden bu güne kadar, oynadığım porno filimleri’nde ve Jigololuk yaparken ve özel hayatımda, yüzlerce kızla sikiştim. Hepsi de birbirinden tatlıydı…