Merhabalar, ben Semragül. Buğday tenli, simsiyah saçlı, sexy vücuda sahip bir kadınım. Evliyim ve bir çocuk annesiyim. Kocamla 10 yıldan fazla evliyiz, fakat yarağa tam olarak doymadım. Son zamanlarda heyecan denilen şey sıfırlandı gibi bir şey, erkenden seks hayatımız bitti. Kocam artık beni sikmiyordu, kocamın işyerinde çalışan genç bir sekreterle sikiştiğinden şüpheleniyordum, fakat elimde kanıtım yoktu. Bir gün artık evdeki gerilimli atmosfere dayanamdım ve kocama boşanmak istediğimi söyledim. Kocam da, “Hayatım, sen Depresyona girmişsin, senin uzun ve güzel bir tatile ihtiyacın var. Sana bir teklif, al çocuğu da şöyle bir babamın yanına git, bir süre kal orda, tatil yap, gez eğlen!” dedi. Ben, “Tamam da, bu bizim durumumuza çözüm mü şimdi? Ömür boyu orada mı kalacağım, sorunumuza çare arasak daha doğru değil mi?” dedim. Kocam, “Sen şimdi bir git, hem havan değişir, eski arkadaşlarını falan da görmüş olursun, sıkıldığında atla gel, o zaman bir çaresine bakarız!” dedi. Daha fazla üstelemedim, işime de geldi, bekârlık arkadaşlarımı ve hatta ve hatta eski sevgilimi, ilk göz ağrımı da görebilme umuduyla “Peki tamam!” dedim.
Kayınbabam 54 yaşında, sırım gibi, her gün yürüyüşünü, koşusunu yapan sportmen biri. Aslında az rüyalarıma girmedi. Kocamla yapamadığım sevişmelerimin, yaşayamadığım orgazmlarımın kahramanı düşlerimde kayınbabam olmuştur. Kaynanamın vakitsiz ölümünden sonra, bir çok adaylar olmasına rağmen evlenmeyerek, yaşamını tek başına sürdüren, gününü gün eden biri. Üstelik evine bekar ve dul kadınların seks amaçlı ziyaretleri hiç eksik olmaz. Bu durumda evinde çocuklu bir kadını ister mi, isterse ne kadar süre ile tahammül edebilir, sormadan gitmek olmazdı. Kocam meğer daha önce kayınbabamla konuşmuş, ayarlamış, bizleri bekliyormuş. Gittiğimizde çok sevecen ve istekli karşıladı bizi, “Hoşgeldiniz güzelim, yeriniz hazır, ev senin, ne istiyorsan, nasıl istiyorsan o şekilde hareket et, rahat ol!” diyerek beni gerçekten de ilk günden çok ama çok rahatlattı.
Kayınbabamın evi iki katlı, üst katta yatak odaları, altta geniş bir oturma grubu, açık mutfak ve küçük bir yatak odası daha olan yazlık tipi evlerden. Çocuğum bebekliğinden beri ayrı odada yattığından, üçümüze de yukarıda birer oda düşmüş oldu. Yanyana üç yatak odasından benim odam ortada, bir uçta kayınbabamın, bir uçta da çocuğumun odası olmak üzere odaları paylaştık. Banyo tam da benim odamın karşısındaydı. Daha ilk geceden kayınbabamın ziyaretine o meşhur kadın arkadaşlarından biri geldi. Bizi tanıştırdı. Kadın kocasından ayrılmış normal bir evkadını idi, fakat kıyafetleri ve hareketleri Orospu gibiydi ve kayınbabamla sikişmeye geldiği her şeyinden belli oluyordu. Kendime inanamıyordum, kayınbabamı o kadından kıskanmıştım, fakat belli etmedim ve gece biraz ilerleyince onları yalnız bırakarak odama yatmaya gittim. Fakat sıcaktan uyuyamadım, odamın kapısını açtım ve tekrar yattım. Yarım saat sonra da kayınbabamla o kadın yukarı kayınbabamın odasına çıktılar. Nasıl sikiştiklerini malesef göremiyordum, fakat her nekadar sessiz olmaya çalışsalarda inleme sesleri benim odamdan duyuluyordu, kayınbabam kadını tam iki saat inlete inlete sikti…
Beni uyuyorum biliyorlardı, sikişmeleri bittikten sonra kadın giyinik, kayınbabam da çırılçıplak bir şekilde çıktılar alt kata indiler, kayınbabam kadını gönderdi. Sonra sikini sallaya sallaya yukarı çıktı ve banyoya girdi, (ben uyuyorum diye herhalde) banyonun kapısını kapatmadan duşunu aldı, sonra da gitti yattı. Aklım başımdan gitmişti. Hemen o saat karar verdim, ne yapıp edip kendimi kayınbabama siktirmeliydim. Birkaç gün bilerek ve isteyerek, odamın kapısını açık tutarak ve üstümü güya delice uyur numarasıyla açarak, her bir yerlerimi kayınbabama sergiledim…
O haftanın sonunda kayınbabam, “Yavrum, bu akşam seninle kafaları bir çekelim, çok güzel balık ayırttım, özlemişsindir, gecenin keyfini çıkaralım!” dedi. “Oh, harikasın babacığım!” deyip, hemen fırlayıp sarıldım. Ama ne sarılma. Tüm bedenimi, göğüslerimi, göbeğimi olduğu gibi kayınbabamın vücuduna yasladım. O da ister istemez, düşmemek için, elleriyle beni sarmaladı. Epey bir süre öylece birbirimize sarılı kaldık. Ayrıldığımızda ikimiz de titriyorduk, nefes alış verişlerimiz değişmişti. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu sanki. Kayınbabam, “Ben balıkları alıp geleyim!” diyerek hemen dışarı çıktı. Kocama ilk kez dua ettim, iyi ki beni buraya göndermiş diye. Artık ne eski sevgilim, ne de eski arkadaşlarım gözümdeydi. İllaki kayınbabamla olacaktım. Geceleri oram buram açık, sereserpe kendimi röntgenletirken, az mı azıp azıp kendimi tatmin etmiştim. Artık bugün bu iş tamamdı. Hemen banyoya seğirttim, zaten kaymak gibi olan amcığımı bir kez daha güzelce traşladım, kayınbabamın ağzına layık duruma getirdim ve en sexy kıyafetimi giyip hazırlandım…
Kayınbabamla yemeğimizi yerken, içkimizi de hafif hafif yudumluyorduk. Çocuğum karnı doyduktan sonra alışkın olduğu erken saatte, uyumak için odasına çıktı, artık sabaha kadar deliksiz uyurdu. Ben, göğüs dekoltesi oldukça derin bir giysiyle, bilerek ve bildirerek, eğilerek kayınbabama göz banyosu yaptırıyordum. Hiç konuşmuyorduk. Bir kez kadehlerimizi tokuşturmuştuk, ondan sonra herkes istediği gibi içkisini yudumluyordu. Gözlerimiz gözlerimizde, ben boyuna frikikler verirken, kayınbabamın gözleri memelerime kayıyor, diliyle dudaklarını yalıyor ve tekrar gözlerini gözlerime dikip kadehinden yudumunu alırken, ben de aynı onun gibi dilimle hem dudaklarımı hem kadehimin kenarını yalıyor ve içkimden yudumlar alıyordum. Konuşmasak da, ikimiz de birbirimizi arzuluyorduk…
Yeterli bir süre flört ettikten sonra kadehimden birkaç damla içkiyi göğsüme memelerime döküp, ayağa kalkıp kayınbabamın yanına geldim, eğildim. Kayınbabam elindeki içki kadehini bırakıp, iki eliyle memelerimi yandan sıkıştırıp, burnunu ve ağzını memelerime gömüp, koklamaya, dillemeye emmeye ısırmaya başladı. Elleri göbeğime ve bacaklarıma indi. Yukarı çıkıp eteğimin kopçalarını alışkın bir şekilde açıp eteğimi ayaklarımın dibine indirdi. Ağzını bir anda külodumun üstünden amıma vantuz gibi yapıştırdı. Gerçekten bir vantuz gibi emiyordu. Sanki amım olduğu gibi kayınbabamın ağzının içine akıyor çekiliyordu. Heyecandan nefes alamıyordum, içim gidiyor, kendimden geçiyordum. Bir anda külodumun sırılsıklam olduğunu farkettim, sarsıla sarsıla boşalıyordum, sanki işiyordum. İlk defa böyle bir orgazm yaşıyordum…
Kayınbabam beni, “Canım gelinim, güzel kızım benim!” diyerek dizine oturttu ve “Demek sen de istiyordun ha? Biliyormusun ben de seni çok arzuluyordum!” dedi. “Hayır babacığım, hiç hissettirmedin. İnsan şöyle bir yoklar, hissettirir, ben de bunca zamandır sensiz ve yaraksız kalmazdım babacığım!” dedim. Kayınbabam da, “Canım gelinim benim, kocan söndüremiyor mu ateşini?” dedi. “Kocamla seks hayatımız bitti, artık beni sikmiyor! Hatta oğlundan boşanmayı bile düşünüyorum babacığım!” dedim. “Vay benim aptal beyinsiz oğlum vay, böylesine güzel ve ateşli bir kadın sikilmez mi! Güzelim, canım, birtanem, seni oğlum yerine kendime istiyorum? Seni her gün ve gece sabahlara kadar evire çevire, heryerini sikmek istiyorum, dünyalar güzeli gelinim benim!” dedi. Ben de kayınbabamın dudaklarını öperek, “Babacığım, ben de senin artık gelinin kızın değil, karın olmak istiyorum! Erkeğimsin artık sen de benim, nerelerimden nasıl ne istiyorsan hepsi senindir, emrine amadedir!” dedim.
Kayınbabam beni kucağında taşıyarak yatak odasına götürdü, yatağa yatırdı. Çok nazik ve yavaş hareketlerle önce sırılsıklam olan külodumu çıkardı. Sonra halen üstümde olan süeterimi çıkardı. “Canım benim, çok güzel bir tablo gibisin. Seni önce sindire sindire seyrederek, görüntünü beynime nakşedeceğim!” dedi. Ayağa kalktı, gözleri bende, kendi üstündekileri yavaş yavaş çıkarmaya başladı. En son külodunu sıyırdığında, kayınbabamın yıllardır hayalini kurduğum yarağı, dimdik kalkmış bir şekilde göbeğine değiyordu. Yarak diye bildiğim kocamınkinden çok daha büyük ve kalındı. Kayınbabam yavaş, arzulu ve ritmik hareketlerle üzerime abandığında, yarağı da bir anda amımın girişini kendiliğinden buldu. Nasıl olacak demeye kalmadı, doğa arzu ve istek hükmünü yerine getirdi, hepsini içime aldım ve neredeyse (Daha yok mu?) diye bağırasım geldi. Derin bir nefes aldığımı hatırlıyorum…
Kendime geldiğimde halen sarsıntılarla kramplar yaşıyor, vücudumun hiçbir yerine hakim olamıyordum. Orgazm üzerine orgazm dedikleri bu olsa gerekti. Kayınbabam amımın hakkını verdikten sonra, “Canım yavrum, güzelim benim!” diyerek beni yan çevirerek, o devasa yarağını kara kutumun ağzına getirerek, götüme badana fırça çekmeye başladı. Daha ben, (Nasıl girer o kocaman yarak götüme?) diye telaşlanırken, kayınbabam küçük küçük ama kararlı vuruşlarla, yarağının başını götüme gömmüştü bile. Yine nefesim kesildi, bıçakla yarılıyorum sandım. Kayınbabam işini iyi biliyordu, bir müddeet durdu, bekledi, elleri amımda ve memelerimde beni rahatlattı. Küçük bir yüklenmeyle bir daha girdiğinde, öyle bir noktama geldi ki, sonsuz zevk kaynağım götümdü herhalde. “Hepsini sok babacığım! Nazik davranma, dilediğin gibi sik götümü!” diye bağırırken, ilk defa götümde bir yarak, kaçıncı kez orgazm olduğumu hatırlamadan, titremelerle amımdan da bir şelale gibi boşalıyordum…
Kayınbabam da sert sert pompalayarak sikiyordu götümü. Sonunda götümü dölleriyle doldururken, “Canım benim, güzelim benim, artık sen buralısın, hiçbir yere gitmiyorsun, o aptal oğlumdan da boşanıyorsun! Artık benim karımsın, benim sevgilimsin, benim Orospumsun! Ben de o siktiğim karıların hepsini siktir edip, bundan sonra sadece seni sikeceğim!” diyordu.