Biz İstanbul’da yaşıyoruz. Ben evin büyük kızıyım. Bir de benden 2 yaş küçük kızkardeşim Aylin var. Ben üç yıllık evliyim. Bizim büyük bir marketimiz var. Evlenince, kocam işsiz olduğundan, o da bizim marketin muhasebe ve kasa işlerine bakmaya başladı. Her gün sabahın 7’sinden gecelere kadar marketteler.
Kızkardeşim liseyi bitirmiş, üniversiteyi kazanamamıştı. İstemeye geldiler, bizim kızı beğenmişler. Oğlanın yaşı biraz büyük, yani kaşarlanmış gibi geldi bize. Yani toy değildi. Kızkardeşimin sözünü verdik, nişanladık bunları. Damat adayı, yani kızkardeşimin nişanlısı Sabri, bir pazarlama şirketinde çalışıyordu. Kızkardeşimle devamlı telefonlaşıyorlardı. Çünkü babam Aylinin dışarı çıkmasına izin vermiyordu, tutucuydu. Onun için nişanlısıı Aylinle buluşamıyordu.
Bir gün bizim damat Sabri annemi arayıp, Aylinle sinemaya gitmek istediğini söylemiş. Annem de babamın buna izin vermeyeceğini söylemiş. Aylin de anneme, “Babama söylemeyiz anne, ne olur gidelim!” demiş. Annem de, “Peki, ama ablan da sizinle gelsin ozaman!” demiş. Beni aradılar. Ben iki sokak uzakta oturuyorum. Benim de o gün hiç işim yoktu. Hem farklı olacaktı, çünkü kocamla hiç böyle sinemaya, Cafeye falan gitmemiştik, kocam ince biri sayılmazdı. Hemen kabul ettim. O gün de hava çok sıcaktı. Altıma etek giydim, üzerimde de bir askılı elbise vardı. Aylin de makyajlı ve açık giyinmişti. Çocuk gibi heyecanlıydım. Biz Aylinle sinemanın önüne gittiğimizde, nişanlısı Sabri bizden önce gelmişti. Biletler hazırdı. İçeri girdik.
Arka tarafta bir yere oturduk. Aylin ortaya oturdu. Film başladı hemen. Romantik bir film olduğunu biliyorduk. 5-10 dakika sonra bir kıpırtı oldu, baktım Sabri Aylinin elinden tutuyordu. Ben görmezlikten geldim. Hiç kocamla bunları yaşamamıştık, (Aylin yaşasın bari) dedim. Karanlıkta hareketleri tam seçilmiyordu, yine de görebiliyordum. Sabri elini Aylinin bacaklarının üstüne koydu. Aylin tepki vermiyordu. Filmin sahneleri ışıklı olunca Sabrinin eline bir baktım Aylinin eteğini sıyırıyordu. Aylin de ben anlamayım diye kıpırdamamaya çalışıyordu. İyice dikkat ettiğimde, Aylinin eli de Sabrinin açık fermuarının içindeydi. Büyük bir ihtimalle Sabrinin sikiyle oynuyordu…
Az sonra Sabri Aylinin kulağına birşeyler fısıldadı. Aylin bana dönerek, “Abla ben çok sıkıştım tuvalete gitmem gerek.” dedi. Biz tam kalkarken, Sabri, “Ben seni götüreyim!” dedi. Ben de, “Tamam siz gidin!” dedim, beraber çıktılar. Salon çok kalabalık değildi zaten, belli ki dışarıda devam edeceklerdi. Merak etmeye başladım, sanki Aylinin yerinde ben vardım. Dayanamadım arkalarından ben de çıktım. Sütünün arkasından bakıyordum. Aylin tuvalete girdi, Sabri de girdi. Az sonra çıktılar, ama Aylin eteğini düzeltiyordu ve dudakları kızarmıştı. Ben hemen içeri girdim, yerime oturdum. Onlar da geldiler. Bu defa ortaya Sabri oturdu. Elini yine Aylinin bacaklarına koyup okşamaya başladı.
Aradan birkaç dakika geçince, Sabrinin sol elini benim bacağımda hissettim. İçim ürperdi. Ben filme dalmış gibi ve fark etmemiş gibi davrandım. O da bundan faydalanarak elini bacağımda gezdirmeye başladı. Aylin geriye yaslandığı için göremiyordu. “Yapma!” diyemiyordum, ne yalan söyleyeyim hoşlanmıştım, hem kimse de görmüyordu. Küçük bir yaramazlıktı sadece. Fakat nasıl oluyor da, beni okşamaya cesaret edebiliyordu. Belli ki beni beğenmişti. Dedim ya, ben kocamla hiç böyle yerlere gitmemiş ve böyle kaçamaklar yaşamamıştım. Belki de o yaşamadıklarımı şuan yaşadığım için ses çıkarmıyordum. Sabri hem kızkardeşimi hem de beni okşuyordu…
Filmin birinci yarısı bitti. Dışarı çıktık. İçecek birşeyler alırken, eski arkadaşlarımdan Serpil de sinemadaydı. Biraz lafladık. Ben kızkardeşimin muhafızı olduğumu söyleyince, “Kız yazıııık, bırak çocukları rahat etsinler, sen bir bahane bul da gel benim yanımda otur, bırak koklaşsınlar.” dedi. “İyi, tamam!” dedim. Onlara filmin ikinci yarısını ön sıradaki arkadaşımın yanında seyredeceğimi söyledim ve Serpille yerimize geçtik. Işıklar söndü ve film başladı. Salon boş olduğu için herkes istediği yere oturuyordu. Bizimkiler baktım yerlerinden kalkıp en arkadaki boş koltuklara geçtiler. Çaktırmadan yan gözle onları izliyordum.
Sabri hemen Aylinin dudaklarına yapıştı. Öpüşmeye başladılar. Sonra Aylin yavaşça eğildi Sabrinin önüne, kafası kayboldu. Belli ki Sabrinin yarağını yalıyordu. Sonra Aylin doğruldu, bu sefer Sabri eğildi, herhalde o da Aylinin amını yalıyordu. Vay bee! Bizim Aylin neymiş de bizim haberimiz yokmuş, orospunun bu işleri bildiği nasıl da anlaşıldı. Sonra baktım Aylin eteğini kaldırıp Sabrinin kucağına oturmaya çalıştı. Yoksa sikinin üstüne mi oturacaktı? Ama Aylin daha önce birisiyle beraber olmamıştı ki. Yoksa onu da mı gizlemişti benden? Anladığım kadarıyla Aylin nişanlısının kucağında oturup kalkmaya başladı. Ama çok kısa sürede bitirdiler, herhalde Sabri boşalmıştı, çünkü film bitmek üzereydi.
Salondan çıkışta buluştuk. İkisinin de yüzleri kıpkırmızıydı ve dudakları öpüşmekten şişmişti. Ayline sordum, “Nasıl, filmi beğendin mi?” dedim. O da, “Çok müthiş bir filmdi abla, tekrar seyredebileceğim bir film!” dedi. Sabri de bana teşekkür etti, “Abla sen olmasan gelemezdik, ne istersen yaparım! İstersen haftaya yine getireyim sizi buraya, hem hafta içi böyle sakin olur, rahat ederiz!” dedi. Ben de, “Unutma sözünü, ben siz gibi nişanlıyken böyle yerlere falan hiç gitmedim, kocam beni hiç götürmedi.” dedim. “Abla sen ne zaman istersen, ben seni ve Aylini götürebilirim!” dedi. Eve dönünce Ayline hiçbir şey söylemedim, nasılsa evleneceklerdi.
Bir hafta sonra Aylin aradı. Salı günü sinemada yeni bir film olduğunu ve Sabrinin bizi götürmek istediğini, ben gelmezsem annemin izin vermediğini söyledi. Ben de, “Tamam!” dedim kapadım telefonu. Olay beliiydi, bunlar sikişecek, ben de konu mankeni olacaktım. Ama benim de içimde garip bir heyecan vardı, acaba Sabri beni yine elleyecek miydi? Kocam hiç seks konusunda fantazi filan bilmez, hemen boşalırdı. Ben uzun sürsün isterdim, ama o hemen arkasını döner yatar uyurdu.
O sabah kısa bir etek ile ince bir elbise giydim. Sinemaya giderken Sabri ile Aylin hep el ele idi. Ben yine yalnızları oynuyordum. Sinemanın sokağına girdiğimizde, önümüzdeki kızlarla Aylin çığlıklar atıp biribirlerine sarıldılar. Kızlar Aylinin eski okul arkadaşlarıydı. Dört yıldır Belçika’da yaşıyorlardı. Aylinle internetten haberleşiyorlardı. Yarın döneceklerini, 2 saat sonra babalarının onları almaya geleceğini söylediler. Film de başlamak üzereydi. Aylini özlediklerini, bir yerlerde oturmak istediklerini söylediler. Aylin bize baktı, bizden ayrılmak da istemiyordu, ama onlarla da beraber olmak istiyordu. Sabri de, “Aylin biletler yanmasın, biz girelim içeriye, siz de kafanıza göre takılın, çıkınca buluşuruz. Hem ben ablana söz verdim, onu sinemaya götüreceğime dair!” dedi. Aylin de, “Bakın ama bunu saymam, sonra bir daha gitmeye söz verirseniz, kabul!“ deyince, “Tamam!” dedik…
Aylin kızlarla gitti, biz sinemaya girdik. Sabri, “İstersen en arkaya oturalım, oradan daha iyi gözüküyor, geçen biz çok rahat ettik!” diyerek, beni en dip köşeye oturttu. Film başladı, fakat korkmaya başladım, önce meraklı iken şimdi korkar oldum. Gerçi damadımız olacak, ama yine de yabancı sayılırdı. Işıklar henüz sönmemişti. Sordum, “Nasıl Aylinle anlaşabiliyor musunuz?” dedim. “Gayet iyi, birbirimizi daha iyi tanımaya çalışıyoruz!” dedi. “Anlıyorum... Geçen geldiğimizde çok samimi idiniz, yaptıklarınızı gördüm!” deyince, Sabri heyecanlandı, “Neyi gördün ki?” dedi. Aylin senin kucağındaydı! Yoksa onu şey mi ettin?” dedim. Sabri, “Ney mi ettim?” dedi. “Anla işte, yani onu siktin mi?” dedim. Sabri de, “Nasıl olsa ileride sikmeyecek miyim?” dedi. “Ama erken değil mi? dedim…
Sabri utangaçlığını üzerinden atmıştı, “İstersen seni de sikeyim, ışıklar sönünce? Geçen gelişimizde seni okşarken hiç tepki vermedin, benim bacanak sana yetmiyor değil mi? Ben anladım! İstersen seni de mutlu ederim, ama aramızda kalacak! Zaten seni uzun zamandır izliyorum, sen Aylinden de güzel bir vücuda sahipsin! Benim bacanak akılsız, ben olsam senin üstünden hiç inmem, gece gündüz sikerdim!” dedi. Tam o sırada ışıklar sönmesin mi? Elini bacaklarıma koyup okşamaya başladı. Ne demem gerektiğini, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, şaşkındım. Etraf karanlık olduğundan çekingenliğim yoktu. Sabri devam etti, “İstiyorsun sen de. Bırak kollarıma kendini, bak bunu sadece ikimiz bileceğiz!” diyerek hemen dudaklarımdan öpmeye başladı. Dudaklarımı çektim ve “Sabri, kocam benimle hiç senin Aylin le ilgilendiğin gibi ilgilenmez. Benim istediklerime önem vermez. Onun umurunda olmam!” dedim. Sabri de, “Ben seni doyururum baldızım benim! Sen ne istersen onu yaparım!” diyerek, boynumu boğazımı yalamaya başladı….
Okadar heyecan vericiydi ki, itiraz edemiyordum. Elini bacak arama indirdi. Külotumu çekti çıkardı bacaklarımdan. Parmaklarıyla amımı yokluyor, parmağını içime sokmaya çalışıyordu. Pantolonunu indirip sikini çıkardı ve ensemden bastırıp, sikini yalamamı istedi. Karanlıkta sikini iyi göremedim, elime alınca bir de baktım ki çok uzun birşeydi, üstelik yaladıkça da büyüdü ve sertleşti. Ben sikini yalarken Sabri de etrafı kolluyordu, gerçi sinemada çok az kişi vardı, onlar da ortalarda ve önlerde oturuyorlardı.
Sonra beni kaldırıp, sırtım ona dönük, yüzüm filme doğru, beni kucağına aldı ve arkamı hafif kaldırıp, dirseklerimi de öndeki koltuğa koydurdu. Kucağında tam oturmuyordum, hafif öne eğilmiş, kayak yapar gibi bir pozisyondaydım. Eteğimi belime kaldırdı, eliyle amıma tükürük sürdü. “Bağırma, sessiz ol, kimse duymasın! Yoksa mahvoluruz!” diyerek sikini yavaşça soktu. Önce başını, sonra hepsini dayadı ve belimden asılıp, siki amımda, kucağına oturttu. “Ohh amın nekadar dar baldız, hiç sikilmemiş gibi. Onu ben bollaştırırım ancak, Yarrağımı yedikçe açılacak, dinlenince küçülecek, tekrar sikince gevşeyecek!” diyordu. Anladım ki Sabri sikiş konusunda tecrübeliydi. Ustaca sikiyordu. Bir eliyle belimi tutuyor, bir eliyle de göğüslerimi okşuyor, sikiyle de alttan amıma girip çıkıyordu. Benim de orgazm olmaktan, amımın suları akıyordu…
Birden beni kucağından hafif kaldırıp, sikini amımdan çıkardı ve yan koltğa bıraktığı külodumu alarak, küloduma boşaldı. Sikini eteğimin iç tarafına silip, amıma tekrar soktu. Dizlerim resmen zangır zangır titriyordu. Öyle güzel sikiliyordum ki, kocamla bunun yarısı kadar zevk almamıştım. Ben de kendimi koyvermiş, utangaçlık sınırını tamamen aşmıştım ve “Uzun sikli sevgilim benim, sik beni, köküne kadar sok sikini bana!” diye fısıldıyordum. Başparmağı ile de götümün deliği ile oynuyordu. “Ohhh baldızım benim, bacanak senin bu deliğini de sikmemiştir, onu ben delsem ne güzel olur!” dedi. Ben üçüncü orgazmımı olmuş bitmiştim, “Ne istiyorsan yap aşkım, istediğin yerden sik beni. Artık hiçbir şey umurumda değil!” diye fısıldadım.
Götümün deliğini türkürükle ıslattı iyice ve sikinin başını deliğime dayadı, fakat sokmadı, öylece bekledi. Ben ne bekliyor bu sokmak için diye düşünmeye başlamıştım ki, gürültülü bir sahnenin çıkmasını bekliyormuş. Filmde, arabaların çarpışma sahnesinin çıkmasıyla eşzamanlı olarak, birden koca sikini soktu götüme. Bağırmamak için dudaklarımı ısırdım, ama bağırdım. Yinede kimse çakmadı, filmin gürültüsü çok fazlaydı. Canım yandı, ama götüme girip girip çıktıkça zevkim arttı. Elini de amıma atınca, ben yeniden orgazm oldum. Sabri de sikini çıkarıp dışarı boşaldı yine.
Ama çok müthişti. Benim için hayatımın en heyecanlı kaçamağıydı bu, hiç unutamayacağım!