Merhaba, ben Bülent. 32 yaşında, esmer, iri yapılı bir beyim. Gültepe’de oturuyorum. Birahaneden arkadaşım Hamza ile zaman zaman sohbet ederdik. Karısı Hatice’nin kendisine kötü davrandığını ve pek seks hayatları olmadığını anlatırdı hep. Bir gün yine Hamza ile konuşurken, karısını bir başkasıyla izlemek istediğini söyledi. Karısının kapalı giyinen, çok tutucu biri olduğunu ve ara sıra fantazi olarak başka erkekleri hayal ettiğini, ama asla bu tür olayları gerçekten yapmaya sıcak bakmadığını, eğer bu olanlardan haberi olursa evliliğinin biteceğini söylemişti. “Sen karımı ayartabilirmisin? Ayartabilirsen karımı sikmeni istiyorum Ortak!” dedi. Ben pek inandırıcı bulmamıştım, baya bir süre konuştuk. “Karının resmi varsa göstersene bir!” dedim. “Yanımda yok şu anda, ama yarın getireyim!” dedi…
Ertesi gün karısının resmiyle birlikte geldi. Hatta küçük bir kayıt cihazına karısının sevişirken sesini de kaydetmişti. Bana dinletti. Karısı, “Sikin beni! Erkeklerim!” diye inliyordu. Bana bunların sadece bir fantazi olduğunu, kendisinin çok istemesine rağmen karısının bunları gercekten yapamıyacağını, yapmıyacağını anlattı. Ben de, Telefon numarasını vermesini ve karısını benim tesadüfmüş gibi arayıp, görüşeceğimi söylediğimde, “Çok zor Ortağım, ama peki vereyim.” dedi, verdi. Kendisinin işte olduğunu bildigim bir anda karısına telefon açtım. Çok tatlı bir kadın sesi, “Efendim?” dediğinde çok heyecanlanmıştım. Bu yaptığım şey benim normalde asla yapmadığım bir şeydi. Ama yapacaktım, Haticenin öyle tatlı bir sesi vardı ki, bir anda sanki (Sik beni Bülent!) dediğini düşündüm. Sikim dimdik olmuştu bile. Ben, “Pardon sanırım yanlış aradım, bir arkadaşımı arıyordum!” dediğimde, yine o tatlı sesiyle, “İyi günler.” deyip telefonu kapattı.
Bekledim biraz. Birdaha arayıp ta, acaba konuya nerden girebilirim diye düşünüyordum. Sonunda karar verdim ve tekrar aradım, “Kusura bakmayın rahatsız ediyorum, ama sesiniz öyle hoş ve tatlı ki, sizi aramadan duramadım!” dedim. Hatice, “Beyfendi ben sizi tanımıyorum!” dedi. Ben, “Evet biliyorum, ama sesiniz öyle tatlı ki, amacım sizinle sadece sohbet etmek.” dedim. Hatice, “Teşekkür ederim, ama ben evli bir kadınım!” dedi. Ben de, “Eşiniz çok şanslı bir adam olmalı!” dedim. Hatice, “Bilmem? Bunu ona sormak lazım!” dedi. Ben de, “Bence sormaya gerek yok, öyle olduğuna eminim!” dedim. (Ama, resminizi gördüm diyemedim tabii). Hatice bana sordu, “Peki siz evlimisiniz?” diye. Ben de, “Bir zamanlar evli idim, ama 3 yıldır dulum!” dedim. “Neden ayrıldınız? Ben ayrılanlara hep üzülmüşümdür!” dedi. “İsterseniz bunu size daha sonra anlatırım, siz kendinizden bahsedermisiniz?” dedim. “Bakın size evli bir kadın olduğumu söylemiştim ve isterseniz konuyu daha fazla uzatmıyalım, ne dersiniz!” dedi.
“Lütfen, eğer sizi rahatsız etmiyorsam, sizinle sadece sohbet etmek istiyorum. MSN adresiniz var mı?” diye sordum. “Evet var, ama dedim ya, evli bir kadınım. Size dürüst olacam, sesiniz etkileyici, fakat sohbetin sonunun nereye gideceği belli ve ben bunu istemiyorum!” dedi. “Eşiniz çok kıskanç galiba? Ben de size dürüst olacam, sizin de sesiniz çok hoş ve bir o kadarda seksi!” dedim. Durdu durdu ve “Eşim kıskanç birisi değil, tamam size MSN adresimi verecem, ama telefonu hemen kapatacaksınız!” dediğinde, sevinçten nerdeyse çığlık atacaktım. Neyse fazla uzatmıyayım, MSN’de uzunca bir süre Chat yaptık. Karısıyla her Chat yaptıktan sonra Hamzaya SMS atıyordum, “Ortağım karını sikeceğim, az kaldı!” diyordum. O da, “Sik ortağım, karım sana feda olsun, o artık senin de karın sayılır!” diye bana SMS gönderiyordu. MSN’de karısıyla işi öyle ilerlettik ki, “Senin amını götünü sikecem Orospu, dağıtacam seni!” diyordum. Hatice de bana, “Sik beni erkeğim, amımı götümü parçala, yarağına kurban olurum!” diyordu. Karıyı o duruma getirmiştim yani!
Artık Hatice ile reelde görüşmeye karar verdik. Kocasına soylediğimde, nerdeyse zevkten bayılacaktı pezevenk. Plan buydu: Ben evine gidecektim, Hatice kocasını işte sanacaktı, ama Hamza sonra eve gelecek ve ben karısını sikerken, bizi yakalayacaktı. Evine gittiğimde Hatice beni kapıda karşıladı, “Hoş geldin erkeğim!” diye bana sarıldı, öpüştük. Üzerinde bir kazak, altında ise bir etek, başında da eşarp vardı. Ayakta sevişmeye başladık. Haticeyi bir an önce sikmek istiyordum, çünkü daha oyunun devamı vardı. Yatak odasına geçtik, öpüşerek soyunduk. Haticeye, “Yarağımı ağzına al orospu, o artık senin yeni sikicinin yarağı! Bu yarak senin amını götünü sikecek yarak!” dediğimde, “Evet aşkım, evet yarağına kurban olduğum, bu yarak benim artık! Amımı Hamza bozdu, götümü de sen bozacaksın! Ama korkuyorum, yavaş ol ne olur!” diyerek yarağımı ağzına aldı ve yalamaya başladı. Yalarken de öyle bir inliyordu ki, sanki hiç yarak görmemiş gibiydi. Öyle tatlı vücudu vardı ki, balık etli, ama çok diri ve seksi! Tüm vücudu sanki, Sik te nerden sikersen sik! diyordu.
Hatice kudurmuş gibi yarağımı kemirirken, yatakodasının kapısında bir karartı gördüğümde, kocasının evde olduğunu anlamıştım. Hatice farketmemişti, yarağımı yalamakla meşguldü. Hamzaya karısını ne duruma getirdiğimi duyurmak ve onu iyice azdırmak için Haticeyi konuşturuyordum, “Söyle bana, benim neyimsin?” dediğimde, Hatice, “Senin orospunum, senin kölenim!” diyordu. Ben de, “Bundan sonra anca ben izin verirsem kendi kocana siktireceksin! Tamam mı?” diyordum. “Evet aşkım tamam, sana söz bundan sonra benim sikicim sensin, sen nezaman istersen Hamzaya ozaman verecem!” diyordu. “Ha şunu bileydin Orospu!” diyerek, Haticeyi yan çevirip, arkadan amına kökleyerek, kanırta kanırta sikmeye başladım.
Deminden beri kapının dışında bekleyen Hamza, daha önceden anlaştığımız gibi, birden yatakodasına girdi. Hatice paniklemiş, beni ittirmiş, ne yapacağını bilmez bir durumda, utancından kıpkırmızı olmuş yüzünü saklıyordu. Hamzanın, “Ben yokmuşum gibi devam edin Ortağım!” demesine, Hatice çok şaşırdı, ama bir okadar da rahatladı. Hatice yatakta büzülmüş, çaresizce bundan sonra olacakları bekliyordu. Haticeyi öpmeye başladığımda, “Yapma ne olursun! Hayır istemiyorum!” diyordu. Orospu, kocasına karşı suçsuz görünmek için, nağme yapıyordu. Bir elimle ensesininden tutarak yüzünü yastığa bastırdım, diğer elimi de amına attım. Amı su içindeydi, amının suları bardak bardak boşalmıştı, ama halen, “İstemiyorum, bırak beni!” diye debeleniyordu. Kocası bu arada yatağın ayakucuna dikilmiş, pantolonunun üzerinden sikini avuçluyordu.
Haticeyi sırtüstü yatırıp, bacaklarını havaya diktim, yarağımı amına sokmaya başladığımda, sesi, “Yapma! İstemiyorum!” demekten kısılmış, ama nedense bacakları belime dolanmış, beni iyice kendine çekiyordu. Yaklaşık 20 dakika siktim Haticenin amını bu pozisyonda. Haticenin artık sesi kesilmiş, kolları yana düşmüştü. Ama ben halen amına pompalıyordum. Boşalacağımda yarağımı amından çıkartıp ağzına verdim. Hatice ise biryandan, “Hayır istemiyorum!” diyor, bir yandan ağzını açıyordu. Ağzına yüzüne boşalmaya başladım. Döllerimin birçoğunu da yutmuştu, yutkunmasından anlayabiliyordum. Hamzanın ise gözleri zevkten yerinden fırlamış, siki dimdik olmuş, pantolonundan belli oluyordu.
Hamzaya, “Gel sen de katıl bize ortağım!” dediğimde, Hamza nerdeyse sevincinden ağlayacaktı. Bir çırpıda soyunup aramıza girdiğinde, Hatice arkasının bana dönmüş yatıyordu. Hamza Hatice ile benim araya yerleşip, arkadan yarrağını Haticenin amına gömdü ve sikmeye başladı. Hamza karısını sikerken gidip geldikçe, her seferinde götü de yarağıma sürtüyordu. Acaba Hamza kasıtlı mı sürtünüyordu yarağıma diye düşünürken, yarağımın tekrar kalktığını farkettim. Yarağımın Hamzanın götüne değmesinden uyarıldığına inanamıyordum. Fakat nedense kasıt olmadığını düşündüm ve kalktım, yarağımı Haticenin ağzına verdim. Hatice zevkin doruklarında inlerken, Hamza belkide karısını ilk defa bu kadar rahat sikmenin rahatlığı içindeydi.
Hamza Haticeyi amından sikerken, Hatice bana, “Seni de götümde istiyorum aşkım!” dedi. Hamzaya, pozisyon değiştirmesini ve karısını kucağına almasını söyledim. Hamza sırtüstü uzandı ve karısı da arkası bana dönük olarak Hamzanın yarrağına bindi. Haticenin götü iyice açılmıştı. Yarrağımı Haticenin götüne dayadım, yarrağım birkaç itmeden sonra götünün bileziğinden ‘Kırt’ diye geçti ve karnına kadar girdi! Hatice derin bir, “Ohhhhhhhh!” çekti. Hamza alttan Haticenin amını pompalıyordu devamlı. Ben de götünü şakırdatmaya başlamıştım. Hamza ile yarraklarımız birbirine sürtüyor gibiydi. Hatice, zevkten uçuyor, “Geçirin kocalarım!” diye inliyordu. Bir eliyle de belimin gitgellerini ayarlıyor, “Götümün kızlığını bozdun aşkım, geçir, vur dibine dibine!” diye inliyor. Hamza heyecandan fazla dayanamadı ve derin hırıltılarla karısının amına boşaldı. “Siz devam edin, ben sizi izlemek istiyorum!” deyip karısının altından çıktı, geldi yanımda diz çöktü. Bir eliyle karısının göğüslerini okşuyor, diğer eliyle girip çıkan yarrağımı sıvazlıyordu.
Ben karısının götünü kanırta kanırta sikmeye devam ettikçe, Hamza iyice tahrik olmuştu ve karısına, “Ben de götünden sikebilirmiyim karıcığım?” diye yalvarıyordu. Karısı da, “Sikicim izin verirse ancak sikersin!” dedi. Hamza yalvaran gözlerle bana bakıp, “He ortak?” diye sordu. Haline dayanamadım, “Gel hadi!” dedim. Karısının rahatlamış götünden yarrağımı çıkarttığımda, Hamza kolayca yarrağını karısının götüne soktu. Ben daha boşalamamıştım, bir sigara yaktım ve Hamzanın karısını götten sikişini izlemeye başladım. Hamzaya üzülmüştüm. Demek ki Hatice bana sunduğu götünü Hamzaya koklatmıyordu bile. Sonunda Hamza hırıltılarla karısının götüne boşaldı ve yığıldılar yatağa. Hatice terden sırılsıklam olmuştu, kalktı, “Banyoya gidiyorum…” deyip, yanımdan geçerken yarrağımı eliyle sıvazladı ve “Geç kalmam, indirme bu Kocaoğlanı!” dedi.
Yatakodasında Hamza ile yalnız kalmıştık. Hamza bitkindi. Yanına oturdum, “Oldu mu? Memnun musun Ortağım?” dedim. “Teşekkür ederim ortağım! Ama…” dedi. “Ne aması?” dedim. Yarrağımı tuttu ve “Çok etkilendim seninkinden… Ağzıma alsam kızarmısın?” dedi ve ben cevap dahi vermeden yarrağıma yumuldu. İnanılmaz bir beceriyle yarrağımı yalıyor ve somuruyordu. Birkaç kez oğlan sikmiştim, ama pek sevmiyordum. Hamza, “Hatice gelmeden sikermisin beni?” dedi. Gözlerinde yine aynı yalvaran ifade vardı. Ben, “Olur…” der demez, önümde domaldı. Ağzında ıslattığı parmaklarını götünün ağzına sürdü ve yine eliyle yarrağımı götünün ağzına yerleştirdi, “Hadi Ortak!” dedi. Ben daha şaşkınlıktan kurtulamadan, götünü yarrağıma dayamaya başladı. Ben de azıcık itince, benim yarrak Hamzanın götüne ‘Haşırt’ diye geçti. Benim hareket etmeme bile gerek kalmadan, Hamza götüyle sert git-geller yapıyor ve inliyordu.
Doğru söylemek gerekirse, Hamzanın götü karısınınkinden daha dardı ve beni çok etkilemişti. Dayanamdım ve sarsıntıyla boşaldım. Hamza aldığı zevki uzatmak için götünü sıkıyor ve yarrağımı bırakmıyordu. Birden kapıda karısı belirdi ve şaşkınlıkla, “Vay ibne vay!!!” dedi. Sonra yanımıza gelip, Hamzanın suratını tekmelemeye, “Lan götveren, ben seni boşamazmıyım şimdi ha! Siktir git evimden Orospu çocuğu, senin gibi ibne koca istemiyorum!” diye bağırmaya başladı. Hamza resmen karı gibi ağlamaya başladı ve Haticenin ayaklarına kapandı, yalvarmaya başladı, “Affet beni karıcığım, boşama beni, dayanamadım, senin yediğin yarrağı ben de yemek istedim.” diye. Hatice öfkesinden burnundan soluyordu, “Birdaha bana elini sürmeyeceksin! Bundan sonra beni sadece Bülent sikecek! Tamam mı!” dedi. Hamza boynunu büktü, “Tamam karıcığım! Sen nasıl istersen!” dedi, kabul etti.
Bunun üzerine Hatice, “İyi ozaman, hadi şimdi de Bülentin o indirdiğin yarağını kaldır bakalım pezevenk, ben daha sikilmeye doymadım!” diyerek, Hamzanın saçlarından asılarak, yerde dörtayak üzerinde emekleterek, sürükleye sürükleye benim yarağıma kadar getirdi. Hamza taşaklarımdan başlayarak yarrağımı yalaya yalaya kaldırdı. Hatice yine kocasının saçından asılarak, “Yeter bu kadar! Şimdi de otur, karın nasıl sikiliyor seyret!” diyerek, kocasını yarrağımdan uzaklaştırdı. Sonra bana, “Gel aşkım sik beni, doyur beni yarrağına, Gavat kocam da seyretsin!” dedi. Geçtik yatağa ve kocası seyrederken, 2 saate yakın am göt siktim Haticeyi!
Artık nerdeyse her akşam sikiyorum Haticeyi! Yarağımı kocası kaldırıyor, Hatice indiriyor! Ama sanki benim yarrağı Haticeden çok Hamza özlüyor gibi geliyor…